7 Temmuz 2013 Pazar

Doğu Karadeniz Turu: Batum

Batum'a Karadeniz sahil yolunu takip ederek ulaşırsanız eğer, sizi büyük bir şaşkınlık içinde bırakabilir. Çünkü Karadeniz boyunca şehirlerde 3-5 tane evi yan yana inşa edecek kadar bile düz alan bulamazken,düz bir ovayla karşı karşıya geliyorsunuz.
Biz İzmir'den yola çıktığımız için hava yoluyla ulaşımı tercih ettik ve İstanbul aktarmalı olarak Pegasus Hava yollarıyla Batum Havaalanına indik. Batum ve Hopa aynı havaalanını kullanıyor, bu yüzden Gürcistan'a gidecek olanlarla Türkiye'ye geçiş yapacak olanlar ayrı kapılardan alınıyor.

Biz Batum'un içinde değil de yaklaşık 25-30 km uzağındaki bir tatil kasabası olan Kobuleti'de kaldık. Fiyatlar Batum'dan çok daha uygundu ve şehir ortamından uzakta tatil yapma imkanı yakaladık.




Kobuleti'de plaj keyfi yaptıktan sonra da Batum'a gezmeye gittik. 
Ben şahsen Batum'u çok beğendim, bizim Karadeniz sahil şeridinde böylesine güzel, düzenli ve temiz şehir yok bence. 


Kobuleti'den Batum'a doğru gelirken deniz kenarındaki şehrin hoş silüeti sizi karşılıyor. 



Resimde solda görülen küre şeklindeki anıt Gürcü Alfabesi anıtı ve üzerinde spiral şeklinde aşağıya doğru Gürcü harflerini görebiliyorsunuz. 







Şehirde modern mimarinin şık örnekleriyle karşılaşmak mümkün...



Sahilden denizi izleyen bu güzel heykel ise  Kurban Said'in 'Ali ve Nino, Bir Aşk Hikâyesi' isimli romanından esinlenilerek yapılmış. Romanda,  Azeri delikanlı Ali ile Gürcü genç kız Nino'nun aşk hikayesi anlatılıyor.



Şehrin biraz dışında, Kobuleti ile Batum arasında kalan Botanik Parkı inanılma genişliği ve bitki çeşitliliğiyle görülmeye değer. Giriş kişi başı 8 Lari, ancak akşam üzeri ya da serin bir havada gezmenizi tavsiye ederim, çünkü sürekli yokuş çıkıyorsunuz ve hava sıcaksa bir süre sonra iflahınız kesiliyor. 


Gelelim Gürcü mutfağına; beni bilenler bilir, yeme içmeye pek düşkün bir insan değilimdir fakat gittiğim ülkelerde farklı tatlar denemeyi çok severim. Geçtiğimiz sonbaharda Tiflis'e yaptığım yolculukta Gürcü mutfağını ucundan kıyısından test etme şansını bulmuş ve gerçekten çok sevmiştim. Bu yüzden yine elimden geldiğince farklı lezzetler denemeye gayret ettim. 



Resimde gördüğünüz Gürcü'lerin baş atıştırmalığı olan ''Haçapuri'' Türkçe'si : Peynir-ekmek. Bu gördüğünüz yumurtalı versiyonu, bir de bizim gözlemeyi andıran kapalı ve yumurtasız versiyonu var ki sanırım daha yaygın.


Sert biradan hoşlananlardansanız yerel birayı çok hafif bulabilirsiniz ama Gürcü birası benim damak zevkime çok uygundu.


Bu yemeğin adını bilmiyorum ama sığır etini lorumsu bir tür peynirle ve çeşitli sebzelerle soslayarak yapılıyor ve tek kelimeyle nefis bir tadı var, yemeye doyamıyorsunuz. 


Tabii ki bir Gürcistan klasiği, bence Gürcistan'dan Khinkali yemeden dönmek, Kayseri'ya gidip mantı yemeden dönmeye benzer. Tek kelimeyle harika, mantıya benziyor ama çok daha büyük porsiyonlar halinde yapılıyor. Elle yemeniz tavsiye olunur, zira çatal bıçak kullanırsanız en lezzetli kısmı olan içerisindeki suyu tabağa akıtabiliyorsunuz. 

Gürcistan'ın para birimi Lari. TL den biraz daha değerli bir para birimi, yaklaşık 1TL 0.8 Lari'ye karşılık geliyor, yanınıza döviz almanız şart değil, her yerde TL değiştirebiliyorsunuz. Çoğu insan çat pat Türkçe biliyor, onun dışında İngilizce bilenini bulmak oldukça zor, çoğunluk 2. dil olarak Rusça konuşuyor. Batum'un içinde bir ''Türk Sokağı'' var, berberinden lokantasına pek çok tanıdık türde dükkan görmek mümkün. 

Batum'dan tekrar Türkiye'ye dönmek ise çok kolay, sürekli olarak terminalden Türkiye yönüne otobüsler kalkıyor. Doğu Karadeniz'e yolunuz düşerse Batum'u görmeden gelmeyin derim...

1 yorum :

  1. Nice places and very good looking food. These two things, in the right company, must be something.

    YanıtlaSil