18 Ağustos 2013 Pazar

Midilli Adası (Lesvos)

Çocukluğumdan beri yaz tatillerimizi hep Edremit Körfezi civarında geçiririz ailecek. Edremit Körfezi'nin neresinden bakarsanız bakın Midilli Adası'nı görebilirsiniz. Çünkü ada körfezin tam ağzına bir kapak gibi yerleşmiş gibidir. Bu yaz, çok ani bir kararla yıllardır hep uzaktan seyrettiğimiz bu yakın ama uzak adaya gitmeye karar verdik.

Ayvalık'tan Midilli'ye geçmek için iki farklı firma var: Turyol ve Jale Tur. Turyol'un tek yön fiyatı 20€ gidiş-geliş fiyatı 30€. Jale Tur'da bu fiyat internetten aldığınız takdirde 25€ ya düşüyor. Biz adada 1,5 saat daha fazla zaman geçirmek adına Turyol'u tercih ettik ama gümrükteki gereksiz beklemelerin sonucunda gidişimiz de gelişimiz de Jale Turla aynı saatlerde oldu. Bu yüzden Jale Tur'u seçmeniz bence daha mantıklı olur.

Ayvalık'tan yola çıkınca zaten bir süre civardaki küçük adaların, Cunda'nın güzel görüntüleri eşliğinde yol alıyorsunuz. Sonrasında da hep uzaktan gördüğünüz Midilli Adasının detayları görünmeye başlıyor. Tekne Adaya yanaşmadan baş üstüne geçip beklemenizi tavsiye ederim yoksa gümrükte sıra beklersiniz.

Ben hemen en önden geçip kapıdan çıktım, genç bir çocuk:'' Hürrem Sultan!'' deyip elime bir ada haritası tutuşturdu. Malum Türk dizileri Yunanistan'da fazlasıyla takip ediliyor ve seviliyor. Haritada gitmem gereken rotayı gösterdi ve ''Very easy'' deyip tekrar kapıdaki yerine geçti ve çıkanlara harita dağıtmaya devam etti. Bu arada: ''Destuuuur Sultan Süleyman'' diye bağırıyordu.



Midilli Yunanistan'ın Ege Denizi'ndeki en büyük 3. adası. Bu yüzden de adada pek çok yerleşim yeri, köy ve kasaba var. Mitilini bunların en büyüğü. Bizim adaya Lesvos değil de Midilli dememizin sebebi de bu şehir.


Mitilini, adanın güneyindeki küçük körfezin etrafında kurulu çok sevimli bir yer. İnsana huzur veren bir yapısı var. Hemen arkasından yükselen yemyeşil dağlar şehre ayrı bir derinlik katıyor. 


Sahil yolunun arka paraleli olan cadde alışveriş caddesi. Türkiye'de bulamayacağınız pek birşey yok burada, sadece adaya özgü hediyelik eşya veya uzo alabilirsiniz. 



Adanın en güzel yanlarından biri ise hemen herşeyin Türk turistlere göre ayarlanmış olması. Resimde de gördüğünüz gibi pek çok yerde Türkçe yazılar, menülerde Türkçe versiyonlar görmek mümkün. Hemen hemen tüm garsonlar çat pat Türkçe konuşuyor. Bu durumda anadili İngilizce olan birinin yurt dışındayken hissettiği rahatlığı hissettim ilk kez ve ne kadar rahat ettiklerini bir kez daha anladım.


Yol boyunca çeşitli uzo imalathaneleri görmek mümkün. Midilli Yunanistan'ın uzo üretim merkezi bir nevi. Zaten adanın geneline sirayet etmiş bir uzo kokusu var her yerde.



Uzun süre Osmanlı denetiminde kalmış olan adada tabii ki çeşitli kalıntılar mevcut. Resimde görülen hamam ve cami bunlardan sadece ikisi. Ama özellikle de caminin durumu, Türkiye'deki kilise harabelerinden farksız. Kimsenin birbirini suçlayacak durumu yok gibi. 

Genel olarak bir Akdeniz geleneği olan siesta tabii ki Yunanistan'ın da vazgeçilmezi. Bu yüzden ne alacaksanız elinizi çabuk tutun ve saat 2'den önce almaya bakın. Çünkü 2 ile 6 arası yeme-içme hariç tüm dükkanlar kapanıyor ve sokaklarda turistlerden başka pek insan kalmıyor. 

Bizde bu yüzden yemek faslını siesta zamanına bırakarak önce şehri dolaştık ve daha sonra deniz kenarındaki yan yana dizilmiş restoranlardan birine geçip oturduk. 

Herkes farklı şeyler istedi ama hepsi de birbirinden lezizdi. Ben mesela sardalya ızgara yedim. Ortaya fırında pişirilmiş feta peyniri, fava ve Yunan salatası istedik. Öğlen sıcağında uzonun ağır geleceğini düşündüğümden yerel bir bira (Mythos) içtim, tadı Tuborg'a çok yakındı. 

Yeme içme faslından sonra heryer hala kapalı olduğu için bu kez sahildeki taş kahveye geçtik. 

Bina bizim Cunda'daki taş kahveye çok benziyor, yüksek tavanlı çok güzel bir taş bina. Ama içerisi Cunda'dakinden çok daha bakımlı ve şık. Ayrıca şifresiz wi-fi hizmeti var. 


Bir süre de burada dinlenip frappelerimizi yudumladık. İnternetin keyfini çıkardık. 
Dönüş vapurumuz akşam 7'de idi. Gümrükte fazla oyalanmadan duty free'ye daldık. Küçük bir hatırlatma: Ayvalık gümrüğünde duty free yok, bu yüzden ne alacaksanız Midilli'den alın.