1 Kasım 2012 Perşembe

MATERA...Yeniden...

Napoli'den kiraladığımız arabayla, yaklaşık üç saatte Salerno ve Potenza üzerinden Matera'ya vardık. Palace Hotel'e yerleşip, (4 yıldızlı ve gayet makul fiyatlara sahip güzel bir otel) dinlendikten sonra ertesi gün Matera gezimize başladık.




Matera'nın SASSI bölgesi UNESCO dünya mirası listesinde yer alan ve dünyada en uzun süreli kullanılan yerleşim alanı. Çünkü günümüzde bile hala kullanılmakta. SASSI bölgesi genel olarak iki kısımdan oluşuyor: SASSO Caveoso ve SASSO Barisano. Caveoso kelimesinden de anlaşılacağı gibi kayalara oyulmuş mağara-evlerden oluşuyor bu bölge. Barisano ise bu oyuklardan çıkartılan hafriyatla yapılan, yarı mağara yarı ev yerleşim birimlerinden meydana geliyor. Dışarıda gördüğü herşeyi kendi ülkesiyle kıyaslayan yurdum insanı gibi davranıp diyebilirim ki, Kapadokya-Mardin karışımı bir görüntüye sahip...




1950'li yıllara kadar Matera nüfusunun yarısından fazlası SASSI bölgesinde büyük bir yoksulluk içinde yaşıyormuş. Bebek ölümlerinin oranı % 50 civarıymış. Bölgeye sürgüne gönderilen yahudi yazar-doktor-ressam Carlo Levi, bölgenin yoksulluğundan dehşete kapılmış ve ''Christ Stopped at Eboli'' adlı kitabında bu durumdan bahsetmiş ve tüm ülkenin dikkatini bir anda bölgeye yönlendirmiş. 50'lerin sonunda burada yaşayanlar devlet tarafından yapılan konutlara yerleştirilmiş ve 1983 de blge UNESCO dünya mirası listesine alınmış.
Basilicata bölgesinin kendine has bir kültürü var. Her ne kadar ''kuzeyliler'' burun kıvırsa da, ''güneyli'' doğallığı kısa sürede sizi içine çekiveriyor.
Daha önceki Matera yazımda bahsettiğim birbirinden leziz yemekler yine bizi kendimizden geçirdi elbette...İtalya'ya gitmenin en güzel yanı, bir kere yediğiniz yemeği tekrar yemeye fırsat bulamayacak kadar çok çeşit içeren bir mutfak kültürünün olması. Makarna konusunu hiç açmıyorum zaten...






Hiç yorum yok :

Yorum Gönder